HAMİLELİĞİM

2017'nin ilk yazısı ile merhaba ,

Aslında yılbaşı akşamı yapılan terör eyleminden dolayı maalesef içimizde ne neşe, ne umut, ne olumlu hiçbir şey kalmadı. Artık güvensiz bir şekilde yaşamımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz sanırım.

Aklımda hiçbir şey yoktu ne yazacağıma dair. Ne yazıp sizlerle paylaşabilirim diye düşünürken kızım sayesinde bende boş vakit buldukça yotube kanallarını izlemeye çalışıyorum. En son "Makyaj  Günlüğüm" kanalının sahibi Hacer Sayıner'in "Anne oldum" videosunu izledim. daha öncede Merve Özkaynak'ın  "Daha Merve" kanalında da "Hamilelik ve Doğum Hikayem" videosunu izlemiştim. Bunlardan etkilenerek bende  küçük kızım Defne'nin hamilelik sürecini sizlerle paylaşmak istedim.

 

Defne tam olarak planlı bir gebelik sayılmaz. Çünkü 2013 ekim ayında bir kalp atışı durması sonucu bir hamileliğim sona erdi. Doktorum 6 aylık bir dinlenme süreci vermişti. Ben bu kaybettiğim bebeğe kadar hep kafamda acabalar vardı ikinci bebek ile ilgili. Kızımı büyüttüm tam rahata erdim diye düşünürken Zeynep çok istediği için ikinci bebeği planlamıştık. Hamile kalıncaya kadar da tam olarak bazı şeyler netleşmemişti. Fakat bebeği kaybedince çok üzüldüm hala size bu satırları yazarken burnumun direği sızlıyor . Ve aslında bebeği ne kadar çok istediğimi fark ettim .

Bizim 6 aylık dinlenme süreci biterken şimdi mi biraz daha bekleyelim mi diye düşünürken Defne kendiliğinden geldi. Yani 2014 Mayıs ayında hamile olduğumu öğrendim. Ve gerçekten bu defa isteyerek çok sevindim.. Zeynep çok mutlu eşim çok mutlu bizde tam bir bayram havası. Bu arada Bursa'da sayfamı takip edenler varsa bilirler, doktorum Jimer'de Cenk Aşkalli, bir tane kayıp olduğu için hem ben hem kendisi çok temkinli.

Her neyse yanlış hatırlamıyorsam mayıs ayının sonu gibi benim bulantılarım başladı Ama bulantı demek sanırım hafif kalır. Gece -gündüz durmadan istifra, su bile içemiyorum. Ev-okul hiçbir şey yok bende , istifradan başımı kaldıramıyorum. Tam bu istifralarla uğraşırken kanamam oldu ve doktorum düşük riskim olduğunu sürekli yatmam gerektiğini söyledi .Bu süreçte haftalık iğneler, fitiller, haplar devreye girdi. Bulantı ve istifralar tam gaz devam her gün Jimer'deyim ayrıca sürekli serum takviyesi alıyorum ama birde çok fazla hareket etmemeliyim bebeğin tutunması için. Bir  gün 20 defa istifra ettiğimi saydım ama devamını saymayı bıraktım artık konuşamaz hale gelmiştim. Çok zor günlerdi inanın.   Hacer Sayıner'in videosunda  diyor ki "hayatımı hamile olarak geçirebilirim o kadar güzel ve sorunsuz günlerdi ki" böyle diyenlere çok özeniyorum benim için hamilelik hiç kolay geçmiyor çünkü.

Sanırım 13 veya 14. hafta gibi bulantılarım son buldu ve artık en azından evde basit şekilde hareket etmeye başlamıştım. Ama düşük önleyici ilaçlara devam ediyordum. Bundan sonra 19. haftaya kadar sık dr kontrolleri ile bir gün iyi kötü geçti. Çok şükür ki bu süreçte bebeğimin gelişimi her şeyi çok iyiydi. Sıra 4'lü tarama testine geldi. Kan verdim ve doktorum her şeyin yolunda olduğunu çok uzun olmamak kaydıyla tatile çıkabileceğimizi söyledi.. Ben Aslen İzmirliyim aileme yakın diye Özdere'de bir otele gitmeye karar verdik. 5 günlük güzel bir tatil yaptık ve dönüşe geçtik. Tam dönüş yolunda hastaneden aradılar ve Cenk Bey'in en kısa sürede beni görmek istediğini söyledi arayan kişi. Hemen annemlere vardığımız gibi doktorumu aradım İzmir'de olduğumuzu neden hemen beni görmesi gerektiğini sordum. telefonda sadece 4'lü tarama testi sonucunun iyi gelmediğini ve bunu yüz yüze konuşmamız gerektiğini söyledi. Apar topar Bursa'ya döndük ve eve girmeden doktorumun yanına Sonuç yüksek risk grubunda trizomi 21 yani bizim bildiğimiz isim ile Down Sendromu..
İlk duyduğumda ne diyeceğimi ne düşüneceğimi hiç bilemedim. Bunu kelimelerle ifade etmek gerçekten çok zor. Hele benim için daha zor çünkü bu engel türünü ne olduğunu o kadar iyi biliyorum ki ben bir özel eğitim öğretmeniyim ve öğrencilerim arasında Down Sendromlu olanları var. Allah hiç kimseyi böyle imtihan etmesin...

Çok uzatmayayım O an hemen amniyo senteze  karar verdik. Çünkü onu da biliyorum ne olduğunu nasıl olduğunu beklemeye hiç gerek yok dedim. Ama sonuçtan eminim  benim bebeğim sağlıklı, işimden dolayı özür durumları ile ilgili biraz bilgim var eğer genetik bir anomali söz konusu ise büyük ihtimal ultrason verilerinde, bebeğin anne karnındaki gelişiminde, ense kalınlığı, burun gelişimi, el ve ayaklarında  ikili tarama testi sonuçlarında ipucu verir.. Bebeğimin her şeyi normal bunlara göre.. Şimdi geriye kaldı 20 günlük bekleme süreci. Hepimiz hayatımız boyunca zor günler geçirmişizdir. Ama ben bu 20 günü ömrümün sonuna kadar unutmayacağım Allah kimseyi böyle imtihan etmesin. Daha bitmedi......
tam sonuçları beklerken laboratuvardan arandık ve testin sonucunda canlı hücre üretemediklerini yani testin geçersiz olduğunu ve tekrarlanması gerektiğini söylediler. Yine bir yıkım.....
İkinci amniyosentez oldu...
ve sonuçta 17 gün sonra testin sonucu geldi ve her şey yolunda bebeğim çok sağlıklı...Sonucu aldığımda evde yalnızdım nasıl ağladığımı anlatamam bağıra bağıra sevinçten haykırdım resmen.
İşte benim ikinci hamileliğimin serüveni ...

Bu arada neden test sonuç vermemiş? Doktorumun  ve laboratuvar görevlisinin dediğine göre çok nadir olsa da karşılaşılan bir durummuş. Karından Amniyo sıvısı alırken bebeğin idrarını yaptığı ana denk geldiğinde amniyo sıvısı içine bebeğin idrarı karıştığı için sağlıklı sonuç vermiyormuş.

Çok uzun oldu  umarım sıkılmadan sonuna kadar okursunuz..
sevgiyle kalın..
Beni yorumsuz bırakmayın....